12 Temmuz 2012 Perşembe

Bebek Arabası

Önemli mevzularMIŞ bunlar... Ben de şimdiden araştırmaya başladım. Bir sürü marka ve model var. Emniyetli olsun, tipi güzel olsun, bir de fiyatı bize uygun olsun yeter. Etrafımda çok yeni doğum yapmış tanıdığım var, hepsinden fikir alıyorum.
Canımın canı bitanecik Ali'nin annesi var, nasıl anlatsam onu, hamuruna sadece iyilikler katılmış bir insan. İyi kalbine, sabrına, asaletine ve dostuluğuna her zaman hayran olduğum biri. Canımın canı dedim ya hani, kuzenimle evli:) Dolayısıyla dostuluğumuzun yanı sıra bir de akrabalık boyutumuz var...
Onun bebek arabasını birlikte bakmıştık, mantıklı ve araştırmacı kızdır, hesabını da bilir. O Maclaren'e karar kılmıştı. Hem çok hafif hem de tek elle arabayı katlayabiliyormuşsun, pratik yani...
Benim de en beğendiğim aşağıdaki resim, puset ve araç koltuğu 1.700 TL yazıyor internette. Bir de gidip mağazada görmek lazım...

 Model: Maclaren Techno XLR Travel System Bebek Arabası MAC-98716

11 Temmuz 2012 Çarşamba

Hayal ettiğim bebek yatağını buldum


Bebek odası yapacağım odam çok çok küçük, bu yatak normalden daha fazla yer kaplayacağı için benim odama gereğinden büyük gelebilir. Ama olsun işte ben bunu istiyorum ve aynen bu tarz bir duvar kağıdı istiyorum. Hatta sadece bir duvara duvar kağıdı yaptırmayı planlıyorum. Tam istediğim gibi ingiliz tarzı!

Bir de mobilyayı ahşap rengi istiyorum, işlenmemiş ham ahşap. Ama gene oda çok ço küçük olduğu için o renk mobilya odayı boğabilir.

Ben resimdeki avizeye ve tüle de bayıldım!! Odam keşke büyük olsa da aynen bunları yaptırabilsem.

9 Temmuz 2012 Pazartesi

Hamile Kıyafetleri

Hamileliğimin ilk aylarında henuz göbeğim çıkmamışken heves edip çok uygun fiyata LCW'den bir kaç parça kıyafet almıştım. Aslında çok gerekli değildi o dönemde ama şuan pantolonlarım olmuyor... Benim karnım çok çıkmadı ama resmen yanlara doğru genişledim. Basenlerim zaten hep genişti, daha da genişledi. Düzenli yaptığım pilatesi de bırakmamım bunda etkisi olduğunu düşünüyorum. Bir de hareketlerim çok daha azaldı. Kendimi yorgun hisettiğim için daha az yürüyorum ve miğde bulantıları ancak karbonhidratı şeylerle bastırabildiğim için sürekli ekmek arası şeyler yiyorum. Toplamda 5 kilo aldım, her aya 1 kilodan biraz fazla düşüyor, umarım bundan sonrasında çok fazla almam.

Sonuç olarak sabah baktım pantolonlar olmuyor, Gebe mağazasının bana en yakın şubesinin Cevahir'de olduğunu görünce öğle aramda atladım, gittim. Bir de haftaya tatilde giyeceğim bir kaç şort bakarım dedim.

Bir pembe elbise aldım, bir beyaz pantolon ve 2 de şort:) Aldıklarımın resimlerini Gebe'nin online sitesinden buldum, işte bunlar;


Kıyafetler dışında bir de organik bir krem aldım, "Ciltteki Çatlak İzleri için Palmer’s Kakao Yağı Masaj Kremi". Kullanalım bakalım, çatlak oluşacak mı? Çatlak oluşma mevzusu duyduğum ve okuduklarıma göre genetikmiş, annemin karnında oldukca çok var. Dolayısıyla korkuyorum bende de olacak diye. Zaten arasıra badem ve kayısı yağı karışımımı kullanıyorum ama bir de ek olarak kako yağı aldım. Internetten okuduğum kadarıyla en iyi gelen kakao yağıymış. Gelişmeleri bildireceğim...


*************************GUNCELLEME 31.07.2012*************************
Aldıklarımı kullandıktan sonra yorumlarımı da eklemek istedim. Gebe'den aldığım şortları tepe tepe kullandım, tatilde de çok işime yaradı, çünkü tatil zamanı birden karnım çok daha fazla büyüdü ve normal şortlarım artık olmaz oldu, o yüzden tatile gitmeden iyiki almışım onları. Ancaaaakkkkk elbise ve pantolon konusunda ciddi eleştrilerim var, özellikle yazmak istedim bunları. Hamile kıyafetleri normal kıyafetlere göre çok daha pahallı olduğu için ve zaten her yerde olmadığı için almışken en güzelini almak istiyor. En güzeli de Gebede olur diye düşünmüştüm hep ama pantolan ve elbiseyi birkaç kez giydikten sonra yanıldığımı anladım. Kumaşları çok çok kötü... Elbise 2 kez oturup kalkınca kırışıyor, aslında kesimi modeli çok şık ve rahat ama kumaş berbat. Aynı şekilde pantolon kuması da hemen kırışıyor ve acayip saldı kendini bollaştı falan...
Ama bunların yanı sıra kremden çok memnunum! Çok güzel nemlendiriyor, onu kesinlikle tavsiye derim.

Anne karnındaki duyu organlarının gelişimi


 
Hamileliğimin başından beri en merak ettiğim konulardan biri bebeğimin anne karnında neler hissettiği ve dış dünyayı nasıl algıladığıydı. Bu konuyu internette araştırıken çok güzel bir röportaj buldum.

Öncelikle ilk gelişen duyunun "DOKUNMA" olduğu söyleniyor, 8. haftadan itibaren bu duyu gelişiyormuş. "TAT ALMA" duyusu 13-15. hafta arasında gelişiyormuş. "KOKU ALMA" 11-15. hafta arasında oluşurken "İŞİTME" duyusu 24. haftada tamamlanıyormuş. 26. hafta ise "GÖRME" duyusu oluyormuş.

Ben şimdiden Vivaldi, Beethoven dinlemeye başlamıştım. Hatta eşimle aramızda konuşurken "Sessiz ol kızımız bizi duyuyor" gibi espiriler de yapıyorduk, malesef o bizi henüz duyamıyormuş... (Ben 17. haftadayım)

İşte o ropörtaj;

"Anne karnında gelişen ilk duyu hangisidir?
Anne karnındaki yaşamda gelişen ilk duyunun dokunma olduğu düşünülmektedir. Dokunma duyusu insanın dış dünya ile iletişiminin temel unsurudur.

Anne karnındaki bebeğin dokunma duyusu ilk olarak ne zaman gelişmeye başlar?
Bebekte dokunma hissinin 8. gebelik haftası gibi çok erken bir dönemde başladığı düşünülmektedir.

Bu gelişim nasıl olur, evreleri nelerdir?
İlk dokunma hissi genelde ağız çevresinde ve yanaklarda ortaya çıkar. Bu haftada bebeğin yanağını oluşturacak olan kısmına tek bir saç teli dokunduğunda bile bunu hissedebileceği kabul edilmektedir. Onuncu haftada genital bölgede, 11. haftada avuç içlerinde ve 12. haftada ayak tabanlarında dokunma hissi ortaya çıkmıştır. Bu bölgeler aslında erişkinlerde en fazla duyu reseptörlerinin bulunduğu, dokunmaya en hassas noktalardır. 17. haftaya gelindiğinde karnın ve kalçaların tamamı dokunmaya karşı hassastır.

Anne karnındaki bebeğin tat alma duyusu ne zaman gelişmeye başlar?
Tat almadan sorumlu olan algılayıcılar gebeliğin 13–15. haftasında mevcuttur ve bunların yapısı erişkinlerinki ile hemen hemen aynıdır. Bu nedenle bebeğin bu haftadan itibaren değişik tatları ayırt edebildiği düşünülmektedir.

Tat alma duyusunun gelişimi nasıl olur?
Amniyon sıvısı sürekli yapım ve emilim halinde olan dinamik bir sıvıdır ve bebek sürekli olarak bu sıvıyı yutmaktadır. Amniyon sıvısı içinde değişik tatlara sahip olan purivik asit, laktik asit, sitrik asit, creatinin, üre, proteinler ve tuzlar vardır.
Son dönemlere ulaşıldığında bebeğin 24 saat içinde yuttuğu amniyon sıvısı miktarı neredeyse 1 litreye yaklaşmaktadır. Amniyon sıvısının içeriği tıpkı anne sütünde olduğu gibi annenin yediği besin maddelerinin tat ve aromalarını da taşır.

Yapılan gözleme dayalı incelemelerde anne adayı tatlı besinler tükettikten sonra bebeğin yutma hareketlerinde artış, acı ve ekşi besinler tükettiğinde bu hareketlerde bir miktar azalma olduğu görülmüştür. Bu durum bebeğin anne karnındayken değişik tatları ayırt edebildiği tezini kuvvetlendirmektedir.

Koku alma duyusu ne zaman gelişmeye başlar, bu gelişim nasıl olur?
Bebeğin burnu, gebeliğin 11–15. haftaları arasında oluşumunu tamamlar. Bu sırada amniyon sıvısı bebeğin tüm ağız, burun, geniz ve akciğer yapısı içinde dolaşır ve bebeğe değişik tat ve kokuya sahip maddeleri taşır. Bu maddeler direkt olarak tat ve koku almadan sorumlu algılayıcı hücreler ile temas halinde bulunarak onları uyarırlar. Bu nedenle bebekler daha anne karnındayken değişlik kokuları tanıyıp ayırt edebilirler.

Anne karnındaki bebeğin koku alma duyusu nasıldır?
Son dönemlere kadar anne karnındaki bebeğin koku alma duyusunun işlevsel olabileceği düşünülmüyordu. Çünkü kokunun hava ile taşınan ve nefes alıp verme ile ayırt edilebilen bir duyu olduğu kabul edilmekteydi. Ancak son yapılan araştırmalar bunun doğru olmayabileceğini, bebeğin burnundaki koku almadan sorumlu algılayıcı sistemlerin zannedildiğinden daha karmaşık olduğu fark edildi.

Bu konuyla ilgili araştırmalar var mı?
Anne karnında kokuların öğrenilmesi yapılan araştırmalarda şaşırtıcı sonuçlar elde edilmiştir. Bunlardan birisi de kahvedir. Anne adayı kafeinsiz ya da normal kahve içtiğinde bebeklerin kalp atım hızı ve soluk alıp verme şekillerinde değişimler gözlenmiştir. Bunun kahvenin kokusuna bağlı olup olmadığı kesin değildir ancak kahvenin keskin kokusunun da rolü olduğu ileri sürülmektedir.

Yeni doğan bebeklerin anne sütünün kokusuna karşı zaafları olduğu bilinmektedir ve bu durumun açıklaması olarak anne karnındayken sütün içeriğine benzer bir kokuyu hafızalarına aldıklarına inanılmaktadır.

Benzer şekilde değişik insan ve hayvan gözlemlerinde de bebeklerin annelerini kokularından ayırt edebildikleri saptanmıştır. Bütün bu gözlemler bebeklerin anne karnındayken bazı kokuları hafızalarına yerleştirdikleri tezini desteklemektedir.

Anne karnındaki bebeğin işitme duyusu nasıldır?
Anne karnındaki bebek amniyon sıvısı, rahim duvarı, anne adayının karnı gibi pek çok bariyerin arkasında bulunmasına rağmen aslında rahim içindeki yaşam oldukça gürültülü sayılabilir. Annenin damarlarından geçen kan, barsak ve mide sesleri rahim içindeki bebeğin karşılaştığı temel seslerdir. Bunların dışında anne adayının ve diğer kişilerin sesleri de bebeğe direkt olarak ulaşır. Tüm bu sesler içinde doğal olarak en güçlüsü bebeğin annesinin sesidir.

İşitme duyusu ne zaman gelişmeye başlar, bu gelişim nasıl olur?
Bebeğin kulağı 8. haftada oluşmaya başlar. Duyma yeteneğinden sorumlu olan kemikler ve ses iletisini beyine taşıyan sinirler büyük ölçüde oluşumunu tamamlar ancak bu gelişim 24. haftada tamamlanır. 25. haftadan itibaren bebek annesinin sesini duyabilmektedir. 27. haftada ise annesinin sesi dışında dışarıdan gelen seslere ve hatta
babasının sesini bile duyup tepki verebilir. Ancak hem içinde bulunduğu ortam hem de bebeği içinde bulunduğu amniyotik sıvının olumsuz etkilerinden koruyan kremsi tabaka olan verniksin, kulaklarını tıkaması nedeni ile sesleri büyük bir olasılıkla boğuk olarak duymaktadır.

Anne karnındaki bebek seslere tepki verir mi? Verirse bu tepki nasıl olur?
Bebeğin seslere verdiği tepkiler değişkendir. Ani kapı çarpması ya da benzeri şiddetli bir ses bebeğin anne karnında aniden sıçramasına neden olabilir. Benzer şekilde 5 saniye süre ile anne karnına uygulanan yüksek frekanslı bir ses bebeğin hem kalp atım hızında hem de genel hareketliliğinde 1 saate kadar varan artmaya neden olur.

Öte yandan reaktif duyma adı verilen durum biraz daha farklıdır. Burada işitme kulaktaki kemikler yardımı ile değil ses dalgalarının cilt ve kemikte yarattığı titreşimler yardımı ile gerçekleşir. Anne karnındaki bebeklerin 16. gebelik haftasından yani işitme sisteminin tam olarak gelişimini tamamlamasının ardından 8 hafta öncesinden itibaren ultrasonda seslere yanıt vermesi bu şekilde açıklanabilir.

Doğumdan sonra bebeğin annesinin sesine olumlu tepki vermesi ve genelde annesinin sesini duyduğunda sakinleşmesi rahim içi yaşamda aşina olduğu ve en iyi bildiği sese verdiği tepkidir.

Anne karnındaki bebeğin görme duyusu ne zaman gelişmeye başlar, bu gelişim nasıl olur?
Anne karnındaki yaşam sırasında en son gelişen duyu sistemi görmedir. Bebeğin göz kapakları 26. haftaya kadar kapalıdır. 26. hafta civarında bebek gözlerini açmaya başlar ve göz kırpabilir.

Bebeğin gözleri 26. haftaya kadar kapalı olmakla birlikte anne adayının karnı üzerine uygulanan güçlü bir ışık kaynağına yanıt verir. Gerçekte rahim içi mutlak karanlık değildir. Tıpkı sesleri geçirdiği gibi ışığı da geçirmektedir. Bu nedenle bebek gündüz ile geceyi rahatlıkla ayırt edebilir. 33. haftadan itibaren bebeklerin göz bebekleri ışığa tepki vererek büyüyebilir ya da küçülebilir.

Tek yumurta ikizleri 26–27. haftadan itibaren anne karnında birbirlerini görebilirler, birbirlerine dokunabilirler ve hatta el ele tutuşabilirler.

Amerikan Hastanesi
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı
Dr. Alper Mumcu"

Canım Kızıma...

Bebeğimin kız olduğunu duyduğumdaki heycan ve mutluluğu anlatamam. İçime ılık bir heyecan geldi, günlerdir aklım hep sende!
Hayallerimin hepsi toz pembe ...


Sen benim kıymetlim, nadide çiceğimsin. Daha kucağıma almadan müthiş bir sevgiyle bağlandım sana. Kucağıma aldığım anki mutluluğumu hayal bile edemiyorum!
Sen çok özel olacaksın, seni en güzel şekilde büyüteceğim. Hep yanında olacağım, daima seni sevgimle destekleyeceğim.
Canım annem hep dimdik durdu benim yanımda, güçlü biri olmam için çok destek verdi bana. Ben de ondan öğrendiklerimle seni aynı şekilde yetiştireceğim.
Ben ailemden aldığım sevgi, kültür ve görgü ile bugünlere geldim. Bin şükürler olsun ki, bulunduğum toplumda sevilen & saygı gören biri oldum. Mutlu bir evliliğe ve güzel bir kariyere sahibim. Canımdan çok sevdiğim kardeşim ve abim hep yanımda. Çok sağlam dostlarım var etrafımda... Bunların hepsini aileme borçluyum. Senin de bu güzelliklere sahip olman için elimden geleni yapacağım.
Sana iyiyi, sevgi yolunu en güzel şekilde gösterip hayatında hep mutlu olmanı sağlamak en büyük amacım olacak. Seni sevgi ve iyilikle büyüteceğim. Sonrasında sen zaten kendiliğinden doğru yolu bulacaksın...



2 Temmuz 2012 Pazartesi

Ve ve veeeeee KIZ bebeğim oluyor...


Muhteşem bir andı, ultrasondu gördüğüm anda doktor KIZ dedi.